“Milletlerin Kesişme Noktası: İdil-Ural Çalıştayı” konulu panel yapıldı
Devlet; “Hakas ve Altaylar ana dillerini kaybetme tehlikesi ile karşı karşıya”
| |||
HABER MERKEZİ
Kırklareli Üniversitesi (KLÜ) Fen-Edebiyat Fakültesi Çağdaş Türk
Lehçeleri ve Edebiyatları Bölümü Öğretim Üyesi Doç.Dr. Bülent Bayram
tarafından yürütülen TÜBİTAK Projesi Kapsamında “Milletlerin Kesişme
Noktası: İdil-Ural Çalıştayı” konulu panel düzendi. Paneller 12-13 Nisan
2014 tarihleri arasında Kırklareli Üniversitesi Kültür Merkezi Alt
Salonu’nda gerçekleştirildi. Yapılan Panele Kırklareli Üniversitesi
Rektörü Prof. Dr. Mustafa Aykaç’ta katıldı.
* Bayram; “Bu toplantıyı Kırklareli’de düzenlemekten gurur duyuyoruz”
“Milletlerin Kesişme Noktası: İdil-Ural Çalıştayı” konulu Panelin açılış konuşmasını yapan
Doç. Dr. Bülent Bayram, ikinci toplantının Kırklareli’de düzenlemekten mutluluk duyduklarını belirterek şunları kaydetti;
“Bu çalıştayın 2013 yılında başlattığımız ve yaklaşık iki buçuk yıl
sürecek olan "Rusya'nın Etnik Kimlikler Oluşturma ve Misyonerlik
Faaliyetlerinde Folklor ve Folklor Araştırmaları: Çuvaşlar Örneği"
başlıklı TÜBİTAK projesi kapsamında düzenlediğimizi bildirmek isterim.
Elbette bildirilerle zaman zaman açacağımız bir soruyu ben burada sormak
istiyorum. Neden milliyetlerin kesişme noktası İdil-Ural? Çünkü 21.
yüzyılın ilk çeyreğinde 20'nin üzerinde yazı dili, geniş coğrafyası,
bağımsız devletleri, özerk bölgeleri, kimlikleri ve hakları hiçbir
şekilde tanınmamış ve tanımlanmamış grupları ile belki de halen
anlaşılamamış bir Türk Dünyası kavramının anlaşılabilir kılınabilmesi
için cevaplanması gereken sorular ve çözümlenmesi gereken sorunlar
yumağıdır İdil-Ural. Günümüzde Türk (Tatar, Başkurt, Çuvaş), Fin-Ugor
(Mari, Udmurt, Mordvin), Rus gibi farklı etnik grupların, Hıristiyan,
Müslüman, Pagan Dinleri’nin bir arada yaşadığı bu coğrafyayı anlamadan
Sibirya'yı, Türkistan'ı, Kafkasya'yı ve bu coğrafyaların büyük bir
bölümünü hâkimiyeti altında tutan Rusyayı anlamak mümkün değildir.
İdil-Ural elbette özellikle de Orta-İdil Ortodoks misyonerliğin,
milliyetler imal etme mekanizmasının yüzlerce yıllık projelerinin
hazırlandığı bir atölyedir. İşte bu çalıştay süresince hocalarımızın
kıymetli bildirileri ve en az onlar kadar kıymetli olacağını düşündüğüm
tartışmalar ile bir bu sistemi bilimsel ölçütler çerçevesinde,
duygusallığa yer bırakmadan daha anlaşılabilir bir hale getirmeye
çalışacağız.
İdil-Ural bölgesi konusunda felsefe, tarih, dinler tarihi, edebiyat,
folklor, dil alanlarında çalışan uzmanların bir araya gelmiş olmasını
fırsat bilerek çalıştay süresince hocalarımızın dikkatini geleceğe dönük
bazı projelerimize çekmek istiyoruz. Batı'da örneklerini gördüğümüz
bölgesel çalışmaların, bu çalışmaları yapan kurumların, süreli
yayınların maalesef ülkemizde yeteri kadar organize olduğunu söylemek
mümkündür.”
* Aykaç; “İnsanı tanımak o kadar kolay bir şey değil”
Milletlerin Kesişme Noktası: İdil-Ural Çalıştayı” konulu panel bir
konuşma yapan Kırklareli Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mustafa Aykaç,
böyle bir panelin Kırklareli’de yapılmasından dolayı mutlu olduğunu
belirterek şunları kaydetti;
“Sadece bu alanda çalışmış insanların söz söyleye bileceği kadar
daraltılmış bir konuda bir Çalıştay amacıyla burada toplanmış
bulunuyoruz. Bu alanın emektarları, çok iyi çalışanları, yıllarını bu
alana vermiş çok değerli hocalarımız var, Akademisyenlerimiz var. Tarih
içindeki insanların, insanlığın, Milletlerin yolculuğu var. Sağlıklı bir
değerlendirme yapmak için ortalama 100 yıl dikkate almak gerekir
insanların milletlerin tarihi ile değerlendirmede bulunmak için.
İnsanoğlu biliyoruzki yanı başımızda, çok yakınımızda bildiğimiz, çok
yakın tanıdığımızı zannettiğimiz insanoğlunun bile çok değişik durumlar
karşısında davranış, tarzı, tepkileri, davranış tavırları, düşünce ve
hissiyatı farklı olabilmekte. İnsanı tanımak o kadar kolay bir şey
değil.”
* Panelin Açılış Bildirisini Prof. Dr. Nadir Devlet yaptı
“Milletlerin Kesişme Noktası: İdil-Ural Çalıştayı” konulu panelde
konuşmaların ardından “1995’ten Bugüne İdil-Ural” açılış bildirisini
Prof. Dr. Nadir Devlet yaptı. Devlet açılış bildirisinde şunları
kaydetti:
“1995'te bölgedeki üç özerk Türkî cumhuriyete bilimsel bir ekspedisyon
düzenlemiştik. Neredeyse 20 yıl sonra bu cumhuriyetlerin siyasi,
ekonomik ve kültürel konumları tartışılacaktır. 1917 Devrimi sonrası
demografik özelliklerine dikkat edilmeden yeni Sovyet rejimi tarafından
kurulan bu cumhuriyetler bu politika neticesinde birbirine
düşürülmüştür. Son 20 yılda, yani Sovyet rejiminin yıkılmasından sonra
da bu cumhuriyetlerin demografik, ekonomik, siyasi ve kültürel sorunları
devam etmektedir. Yeni Rusya Federasyonu Devlet Başkanı Vladimir Putin
ülkedeki azınlıkları asimile politikasına güç vermeye başlamıştır. Her
üç cumhuriyetin, Rusya Federasyonu’ndaki bütün azınlıkların genel olarak
karşılaştıkları sorunların dışında, kendi tarihi ve coğrafi şartları
dolayısıyla özel sorunları vardır. Uzun yıllardan beri iki Türkî kavim
arasında ciddi sürtüşmeler olmaktadır. Dolayısıyla Başkurtlar Tatarlarla
ilgili sorunlarını Ruslara dayanarak çözme yolunu aramaktadırlar. Gerek
Bolşeviklerin gerek şimdiki yönetimin politikaları başarılı olmuş ve
buradaki Türkîler birbiri ile diyalog kuramamışlar veya kurmamışlardır.
Bu üçü ve ayrıca komşularındaki diğer Özerk Fin Cumhuriyetleri ile
birlik sağlanabilseydi Moskova karşısında daha güçlü konumda
olunabilirdi. Ancak böyle bir şey ancak hayallerde olabilecektir.
Kısacası genel olarak Rusya'daki azınlıkların, özel olarak İdil-Ural
Bölgesi’ndeki gayrı Rus halkların yok olmamaları için Rusya'nın daha
liberal sisteme geçmesi gerekmektedir. Böyle bir değişim ise yakın
gelecekte gözükmemektedir. Şu anda Sibirya’daki iki Türkî halk Hakas ve
Altaylar ana dillerini kaybetme tehlikesi ile karşı karşıyadırlar.”
Açış bildirisinin okunmasının ardın panelin oturumlarına geçildi.
* 1. Oturum
1. Oturumun Başkanlığını Prof Dr. Durmuş Arık yaptı.
Prof Dr. Abdullah Gündoğdu, “Rusya’da Devrim Sürecinde İdil-Ural
Türklerinde Kimlik Anlayışı”. Doç. Dr. İbrahim Maraş, “İdil-Ural’da
Kimlik Tartışmaları Ceditçi ve Kadimci Gelenekte Millet ve Milliyet
Anlayışı.” Yrd. Doç. Dr. Selçuk Türkyılmaz “Usul-ı Cedid Eğitimin
İdil-Ural Türklerinde Milli Bilince Katkısı” ile 1. Oturumu
tartışmalarla sona erdi.
* 2. Oturum
2. Oturumun Başkanlığını Prof. Dr. Abdullah Gündoğdu yaptı.
Doç. Dr. İsmail Türkoğlu “İdil-Ural Tatarlarının İstanbul’daki Neşriyat Faaliyetleri”
Yrd. Doç. Dr. Alper Alp “20. Yüzyıl Başında İdil-Ural Bölgesinde
Tatarların Kültürel Nüfusu” Yrd. Doç. Dr. Hasan Demiroğlu “Ülfet
Gazetesi’nin İdil-Ural Türkleirindeki Kültürel Gelişmelere Katkısı
1905-1907” Dr. Yılmaz Özkaya “Tercüman Gazetesi Çerçevesinde İsmail
Gaspıralı ve Tatar Aydınları Arasındaki Milli Kimlik Tartışmaları” ile
2. Oturum Tartışmalarla sona erdi
* 3. Oturum
3. Oturumun Başkanlığını: Doç. Dr. İbrahim Maraş yaptı
Prof. Dr. Durmuş Anık “İdil-Ural’da Din-Kimlik İlişkisi; Çuvaşlar ve Tatarlar Örneği
Doç. Dr. İlyas Topsakal “20. Yüzyıl Başında Rusya’nın Doğusunda Misyoner
Kaynaklara Göre Öğretmen ve Toplum Algısı” Doç Dr. Saime Selenga Gökgöz
“İdil-Ural’da Bir Rus Ortodusk Misyonerin Dini Tercümeye Yaklaşımı” Dr.
Sinan Güzel “Cuvaş Türklerin Kimlik İnşasında İvan Yakavleviç Yakanlev
Etkisi” ile 3. Oturum tartışmalarla sona erdi. (Kadir Sinici)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder