Özgürlük Radyosunun üç program 2020’de kapatılıyor. The U.S.
Agency for Global Media (USAGM), Amerikan Dünya Basın Ajansı, ABD’nin
denizaşırı ülkelerinde yayın yapan RFE/RL, VOA, Radio Free Asia ve başka
birimleri kontrol ediyor.
18 Mart’ta ajans RFE/RL Radio Free Europe/Radio Liberty (Serbest
Avrupa Radyosu/Özgürlük Radyosu) bütçesinin 12 milyon $’dan, 2020’de 87
milyon $’a indirileceğini bildirdi. Bu teklif değişik tasarrufların
dışında Gürcü, Tatar-Başkurt ve Kuzey Kafkasya programlarını durdurmayı
öngörüyor.
Ayrıca Balkan program çerçevesinde Karadağ ve Makedonya’ya muhabir
yollanmayacak. Geçen yıl haftada ortalama 34 milyon RFE/RL’in İnternet,
televizyon ve radyo yayınlarına ulaşmıştı. Şu anda 22 ülkeye 26 dilde
yayın yapılıyor.
Şimdi Gürcistan servisini kapatma kararını bir tarafa bırakırsak,
Rusya Federasyonun azınlık halk guruplarına yayın yapan iki servisi
kapatmak kararına cevap olarak ya Trump yönetimi strateji bilmiyor ya da
gizlice Putin ile anlaştılar yorumu yapmak gerek. Gürcüler gelince
batıya yanaştıkları için onları Rus etkisinden kurtarmak gereksiz hale
geldi diye düşünelebilir.
Tatar-Başkurt servisi yayınlarına 67 yıl önce Almanya’nın Münih
kentinde başlamıştı. Ben fiilen 12 yıl ve 33 yıl da dışardaki muhabir
(freelance) olarak çalışmıştım. Kapanma haberini almak benim için
hüzünlü oldu. Neticede çok emek vermiştim.
1552 yılında Kazan Hanlığı Rusların eline geçince bu Orta İdil
(Volga) boyunda yaşayan Türki Tatar Başkurt, Çuvaşlar ve Fin-Ogurlar 468
yıl bu Rusların hakimiyeti altında kaldılar. Çok zayıf bağımsızlık
arzuları var ise de bağımsızlık görüşü ancak 1991 yılında telaffuz
edilebildi. Çok az sayıdaki Tatar aydınları ise on yıllarca yurtdışında
özgürlük fikrini yaymaya çalıştılar. Amerikalılar ise II. Dünya
Savaşından ve Soğuk Savaş patladıktan sonra Sovyetler Birliği hamiyeti
altına giren SSCB halklarını ve Doğu Avrupa halklarına bağımsız
haberlere ulaştırmak için RFE/RL Inc’i kurdular.
O zamanlar Ukrayna, Belorusya, Moldova, Estonya, Letonya, Litvanya,
Azerbaycan, Ermenistan, Azerbaycan, Türkmenistan, Kazakistan,
Özbekistan, Tacikistan ve Kırgızistan SSCB boyunduruğu altında
bulunuyordu. 1991 sonunda SSCB’ni ekonomik, yapısal ve ideolojik olarak
sarsılmasından sonra bu 14 ülke tek kurşun atmadan bağımsız oldu. Hala
bazılarının dillerinde RL’in yayınları devam ediyor. Ancak Rusya
Federasyonu içinde kalan Tatar, Başkurt ve Kafkas halklarının özgürce
fikirlerini bildirme imkânı ortadan kalkıyor.
Bunda ABD’nin strateji bilmezliği mi, Moskova ile bir şekilde
anlaşması mı neden oldu kesinkes söyleyemeyiz. Ancak tek Tatar-Başkurt
Servisini ele alırsak, buradaki eleman yapısında ve yapılan programlarda
baştaki ideallerden vazgeçilmesinin de rolü olmuştur diyebiliriz. Radyo
yayınları durdurularak web sayfaları ile halka yeterince ulaşılamadı,
halk Latin harflerini bilmiyor diye Rusça Kril harflerine geçildi.
Bu da yetmedi, İdel.Реалии adlı Tataristan’a yönelik Rusça
programlara geçildi. Servisin kadrosunda bağımsızlık ideallerini temsil
edecek diasporadan herhangi eleman bulunamadı veya istenmedi. Ekserisi
Rusya doğumlu elemanlarda ise ne gerekli tarih bilinci ne de bağımsızlık
hayali vardı. Bunun dışında, tabiricaiz ise Moskova’nın kucağında
oturan Tataristan yöneticilerinin faaliyetleri Azatlıq tarafından
gereğinden fazla yayımlandı. Sanki yabancı bir radyo değil de yerel
radyo yayın yapıyormuş görüntüsü hasıl oluyordu. Gerçek gazeteciler
gerektiren, araştırmacı gazetecilik, yolsuzlukları faş etme gibi
unsurlar hiçbir şekilde kullanılmadı.
RL’in Rusça programı muhtemelen daha etkili program yapmaktadır.
Ayrıca Tatarlar kendi dillerine sahip çıkmadılar. Moskova’nın ana dili
derslerini kaldırmasına ses çıkarmadılar. Azatlıq radyosu da 5,5
milyonluk Tatar nüfusundan ancak Kazan’daki birkaç kişinin fikrini
almakla yetindi. Bunlar genelde aynı şahıslar oluyordu. Kısacası “iğneyi
başkasına, çuvaldızı kendimize batırmak” gerekiyor.
Tabii ki Trump rejimin bu kararı Rusya azınlıklarında derin yara
bırakacak ve dış olan ümitleri tamamen kopacaktır. Ancak bu Amerikan
hayranlığını bitirmeyecek. Bilhassa gençler peyderpey Batı ve ABD’ye
kaçmaya devam edeceklerdir. Milli şuur aşılanamadığı için yaşamın tek
bir anlamı var, rahat yaşamak, ülke önemli değil. Ne diyelim, uluslar
hak ettikleri rejime kavuşurlar…
Görseller: https://www.facebook.com/azatliq/
Bu yazı ilk olarak Kılavuz Kirpi 'de yayımlanmıştır.